- göremeyen
- adj. blinkered
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
miyop — sf., bu, tıp, Fr. myope 1) Nesnelerin görüntüleri ağ tabakanın ön tarafında kaldığı için uzağı iyi göremeyen (göz) Saffet ... miyop gözlerinin en sevimli gülümseyişiyle yanımıza geldi. H. E. Adıvar 2) Gözleri uzağı iyi göremeyen (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
közi çerlig — gece görüp gündüz göremeyen, bulutlu günde görüp bulutsuz günde göremeyen kimse; Nyctalopie ye tutulmuş adam I, 477 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bakar kör — sf. 1) Gözleri sağlam göründüğü hâlde göremeyen 2) mec. Çok dikkatsiz (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
hipermetrop — sf., bu, Fr. hypermétrope 1) Cisimlerin görüntüleri ağ tabakanın gerisinde kaldığı için, yakını iyi göremeyen (göz) 2) Gözleri böyle olan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
takılmak — nsz 1) Takma işi yapılmak Kendisine bu ad takılmış, takıldığı gibi de kalmıştır. M. Ş. Esendal 2) e Denge bozulacak bir biçimde bir yere dokunup aksaklık ortaya çıkmak Önünü çok iyi göremeyen hayvanın ayağı bir taşa takıldı. O. C. Kaygılı 3) e… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ufku dar — sf. İleriyi göremeyen, bakış açısı geniş olmayan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük